
Galatasaray, AZ Alkmaar karşısında birinci maçı 4-1 kaybedince bu ekibi kendi sahanda da 4 gol atıp elemenin güç olacağını kestirim ediyorduk. Keşke yanılsaydık. Fizik gücü çok güzel olan gruplar karşısında maalesef biz başarılı olamıyoruz. Dün gece de, kalede Günay devleşmese maçı berabere bile bitirmek mümkün değildi.
Adamların futbol mentalitesi bizden çok farklı. Tempoları, fiziklerini bir kenara koyuyorum; o denli bir paslaşıyorlar ki hiç yanılgı yapmıyorlar. Top kaybetmiyorlar, teğe birleri kazanıyorlar. Her şeyden değerlisi bizim ceza alanımız içinde bile eksiksiz verkaç yapıp duruma giriyorlar.
Biz ne yapıyoruz? Atağa çıktığımız vakit gerçek dürüst pas yapamıyoruz. Ver kaçımız hiç yok. Bütün ümitler Osimhen’in üzerine toplanıyor. Bu çocuk da varını ağırı ortaya koyuyor lakin bu kadar yapabiliyor. Eminim Morata da gelince hiç olmazsa pas alışverişi yapacağı bir arkadaşı olacak yanında. Üç stoperle tek başına boğuşmayacak. Mertens yorgun. Sallai de yorgun ve maça yükünü koyamıyor. Barış Alper uğraşlı üzere görünüyor fakat kendisinden beklenti büyük. Tamam Sallai’ye gol pasını verdi, maç boyunca diğer ne yaptı? Özellikle birinci yarı neredeyse alanda yoktu. Bu kaideler altında galip gelmek güç.
Kerem Demirbay pas vereceğine çalım yapıyor. O top dönüyor ve kendi kalesinde gol oluyor. Neden Hollanda kadrosunun oyuncuları çalım yapmıyor da bizimkiler yapıyor anlamış değilim. Ceza alanı içinde Berkan baş topuna çıkıyor, başından seken top rakibe asist oluyor. Rakipler bu türlü kusurlar yapmayınca natürel ki avantaj sağlıyor. Hiç olmazsa Avrupa kupalarında son maçı da olsa, yenilmedi, ülkemize de puan kazandırdı. Gruba Lemina, Frankowski, Ahmed Kutucu bir de Morata eklenince elbette oynanan futbol da büsbütün değişecek. Fakat bu transferleri Avrupa kupalarında kullanamadığı için Okan hoca da çok ıstırap çekti.
Cuesta birinci yarı çok ağırdı. Sağ tarafta oynadı, adam da kaçırdı, aktifliği hiç yoktu. İkinci yarı Sanchez’in yerine göbeğe geçince daha yararlı oldu, en azından kendini gösterme fırsatı buldu. Sorun yok mu kadroda, çok var. Bu sıkıntıların birçoklarını özellikle defansif tarafta Lemina ve Frankowski bitirecek. Büyük ihtimalle derbi maçında bu iki futbolcunun da Galatasaray’a ne kadar katkı verdiğini hepimiz göreceğiz.
Sonuçta Galatasaray’a teşekkür etmek lazım. Evet bu ekip finale kadar sarfiyat diyorduk ancak olmadı. Buna karşın futbolcular güçleri yettiği kadar çaba ettiler. Tottenham karşısında oynadığı futbolla da iz bıraktılar, alkış aldılar.
Kaynak: Milliyet
Bir yanıt bırakın